Craft oyunlarını daha önce hep Craft Kadıköy sahnesinde izlemiş biri olarak, ilk kez “Hepimizin
Öyküsü Aynı” oyunuyla birlikte Craft Fındıklı ile tanışmış oldum. Dolayısıyla
oyundan bahsetmeden önce, Craft Fındıklı’nın çok sempatik, tatlı, evinizde gibi
rahat hissettiğiniz samimi bir ortamı olduğunu söylemek istiyorum. Küçük
tiyatrolarda genellikle rastladığımız içtenlik, Craft Fındıklı’nın muhteşem
manzaralı küçük terasıyla birleşince oyun öncesi vakit geçirmek ayrıca keyifli
oluyor.
Oyuna gelecek
olursak, Hepimizin Öyküsü Aynı, İtalya’daki kadınlara ithaf edilerek ironik bir
şekilde başlıyor ve aslında ne kadar evrensel hayatlar izleyeceğimizin ilk
sinyallerini veriyor. Üç ayrı kadının hayatlarına, dertlerine yolculuk
başlıyor.
İlk olarak Pınar
Çağlar Gençtürk çıkıyor sahneye. Telaşlı, hareketli, canlı haline kapılsanız
da, canlandırdığı karakterin monoton hayatını sorgulamadan edemiyorsunuz.
Fabrikada çalışan, her günü bir diğerinin aynı olan, ev ve iş dışında hayatı
olmayan bir kadını izliyoruz sahnede. Ancak bu sıradan, kendi rutininde
kaybolmuş hayatı izlerken, çok iyi bir oyunculuk sayesinde kendimizi gülüp
eğlenirken buluyoruz. Bu arada Pınar Çağlar Gençtürk’ün yeteneğini Craft’ın
Hepimizin Öyküsü Aynı oyunundan sonra Oyun Atölyesi’nde Aşk Delisi oyununda da
izlemenizi tavsiye ederim. İki
apayrı karakteri iki farklı sahnede ne kadar
başarılı canlandırdığına şahit olacaksınız.
Hepimizin Öyküsü
Aynı’daki ikinci hikayeyle karşımıza Hatice Aslan çıkıyor. Bir teröristin
annesini canlandırıyor ve biraz önce kahkaha atan salondan bu sefer çıt
çıkmıyor. Bana göre Hatice Aslan oyundaki en ağır, güncel ve zor hikayeyi
anlatıyor. Öyle zor ki hatta anlattıkları, kendinizi yerine koymaktan bile
korkuyorsunuz. Hatice Aslan bu zor süreci paylaşırken, gözlerinizin içine
bakıyor ve hikayenin etkisini arttırıyor.
Son olarak
sahneye İrem Sak’ın çıkışıyla birlikte trajikomik bir hikayeye yolculuk da
başlıyor. İrem Sak eve kapalı kalmış, biraz çılgın, değişik ve evliyken yalnız bir
kadını canlandırırken salon da yeniden kahkahalarıyla ona eşlik ediyor. İrem
Sak, hiç düşmeyen temposuyla trajik hikayesini bizi güldürerek anlatmayı
başarıyor. Sahnede izlemesi keyifli oyuncular arasında da yerini alıyor.
Üç ayrı kadın, üç
ayrı başlık, üç ayrı hikaye… Benzer hisler, çaresizlikler, umutlar… Güldürürken
düşündürmek gibi klişe bir tabirle bitirmek istemiyorum ancak Hepimizin Öyküsü
Aynı tam da böyle bir oyun. Trajik hikayeler izlerken, güçlü oyunculuklarla
birlikte gülebileceğiniz 90 dakika Craft’ta sizi bekliyor.
Dilruba Balbunar
Daha önceki tavsiyelerinizden aldığım zevk ve lezzet doğrultusunda bu da yakın zamanda izlenecekler listeme girdi. Daha sık yazı istiyoruz..
YanıtlaSil